ODA101
Posted in 0 yorum
bu dersi vermek icin kuduruyorum. ilk konu odamdan masa manzaralari. resimlerle destekleyecektim, fakat amcik nokia aktarma kablosunu uc parmak yapmis. ve ben bir karisindan kucuk her seyi kaybeden bir ayiyim. evet, cep telefonum da dahil.
gecenin bir vakti onumde bir laptop var ile baslayalim. o kadar sikindirik ki, vista silip xp yukleyince ses kartina surucu bulamiyorsunuz. zaten bu sebepten tam arkasinda 2-3 sene evvel babamin izmir'den aldigi usb/cdcalar var. ve onda da su an volkan konak. zaten onun disinda bir sey dinledigim pek gorulmus degil. nadiren orff(yasasin carmina burana) yahut italyan karisik(karisik derken 6 besteci-albinoni,corelli,vivaldi,torelli,marcello,monteverdi- olan bir cd dinliyorum. nadir metallica. bir kac kere de yazi tura soundtracki caldi kendisi. erkan ogur'a saygilar bu noktada.
onun iki yaninda iki hoparlor. ipoda bagli, aynur dogan,kreator,metallica ve volkan konak disinda bir sey calmadim ipod-hoparlor ikilisinden. evet muzikal baglamda tekduze bir hayat yasiyorum.
iste bunun disinda bir takim tutun urunleri,cakmak, cep telefonlarim,cdler ve sadece himym izlemek icin kullanilan sanirim 300 yillik laptop var. ipodlar var, bir de sacma sapan ders kitaplari. harper biyokimya bile var lan. zerre ihtiyacim olmadigi halde.
araba sevdami bilen pek cok insan vardir sanirim. dolayisiyla odamda muhtelif boyutlarda(1:43 1:32 1:64 1:18) arabalar var. bunlardan bir adet 1:32 olani(ford thunderbird)ve dort tane 1:64(sirasiyla chevy camaro,chevy chevelle ss,batmobile,blast[hotwheels'in motosikletlerinden biri]) boyutlusu masada duruyor. bir sise de parfum var. uc bes tane kadar bardak altligi, acacak(yasasin soda icmek) falan.
ama asil onemli olan ilham vermesi icin masada duranlar. ilham kaynagi olaraktan falan. volkan konak'in( evet cok bahsettigimin farkindayim ama bu adami cok seviyore olm) mora(adina kurban) maranda(ela ela leose var icinde boru degil) simal ruzgari(diger ikisi kadar etkili degilse de gelevera deresi var boru degil) uclemesi duruyor. uzuuuuuun bir zamandir cile duruyor. necip fazil ustadi okuyor ve uslubuna hayran kaliyorum sikca. ve bir o kadar uzun zamandir da duvar duruyor. jean-paul sartre'in bes oykusunu iceren bir kitap. ama duvar hikayesini okuyunca biraz sarsildim. o kadar sarsici degildi belki, ama bir sure daha okumayi erteletecek gibi bana. bir de cooook kisa bir zamandir nazim'in siirlerinden secmeleri iceren ne guzel sey seni hatirlamak duruyor. bunlara dair ince analizler flm yapicam oda ve masa adi altinda.
cile, benim gercekten bayildigim bir kitap. ustadin butun siirleri bir kitap halinde. durup durup bekleyeni ve bekleneni okur buluyorum kendimi. ikisi de gozlerime toz kacmasina sebep oluyor. onlari okumuyorsam da ya feyz almak icin bir beyitlik siirlere goz gezdiriyor oluyorum, ya kaldirimlar uclemesinden birini okuyorum ya utansini ya perdeleri. ustadin siirlerini pek seviyorum. uslubuna ise tek kelime ile hayranim.
ne guzel sey hatirlamak seni, adi bile insana bir ozlem yukleyen bir kitap yavrusu. kitap yavrusu zira sanirim gomlek cebimde gezdirebilecegim boyutlarda. olmadi kotun arka cebinde. ve benim olesiye sevdigim bir siiri barindiran bir derleme.mavi gozlu dev, minnacik kadin ve hanimelleri.
bu siire olan sevdamin tek sebebi varsa o da kendi sevdam disinda da buyuk sevdalar oldugunu ogretmesidir. dunyaya benim acimdan bakinca ben buyugum, benim sevdalarim, hasretlerim,yaslarim, olumlerim de buyuk. ama hangi gozle bakarsam bakayim benden buyuk olanlar, benimkinden ote hasretler, benim gordugumden buyuk olumler, benimkinden buyuk sevdalar var. kocaman hasretler var dunyada. benim yanlislarimi kucuk kilacak kadar buyuk dunya.
bu benimkinden buyuk bir sevda. ve bu siirde kim neyi animsarsa animsasin, ben hicbir sey animsayamiyorum. nazimin sevdasina,hasretine, kaybina odaklaniyorum sadece. ben o buyuk sevdaya sevdalaniyorum bu siiri okudukca. bu sebeptendir ki ezberinden bir siir oku dendiginde aklima gelen ilk-ve korkarim tek- siir budur. bu siirdir beni sevdalara duyulan hayranliga surukleyen.
evet, bu noktada olcana sesleniyorum; eger senin derdini de severek dinliyorsam senin sevdana olan hayranligimdandir.
bir de mora-maranda-simal ruzgari var. ama ona gecmeden bir sigara arasi verecegim.
ve baba sen eger bu satirlari okuyorsan, vallahi birakacagim sigarayi bir gun; takma bu konuyu. ama birak ben isteyince kurtulayim bu meretten; sen isteyince degil. bunun disinda da ellerinden oper; selam ederim.
evet.volkan konaki ve sarkilarini aglak, insani huzne bogan sarkilar olarak gormuyorum ben. bir kac istinasi haric. nedendir bilmiyorum ama bu adamin sesi bende bir yasama sevinci olusturuyor. ne zaman onu dinlesem, kafami egip de kaldirimlarina bakarak gezdigim o sokaklarin tepesinde bir gokyuzu oldugunu, sagimda solumda agaclar,parklar oldugunu fark ediyorum. o parklarda oynayan cocuklari fark ediyorum. dunyanin, benim yurudugum ve catlaklarina baka baka dusunce oldurdugum bir yer olmadigini fark ediyorum. ve ela ela leoseyi-en sevdigimdir- dinlerken yine benim gorebilecegimden, yasayabilecegimden daha guzel ve sade bir sevda ya hayran oluyorum. keza bu sarkidan bir iki cumle barindiran aysem destani 2'de de(mora'dadir) ayni hissiyata kapiliyorum. ama tutup da ramo dinlersem buyuk bir keyifle yatagima uzaniyorum sirtustu. agzimda sonuk bir sigara gibi tembel bir turku(a tribute to mimoza cicegim).
uzun lafin kisasi, bu adamin sevdali sesine hayranlik duyuyorum. dinleyip neseleniyorum. sarkilarinad kendimden bir tek parca aramamaya ozen gosteriyorum. boylece bana dair olmayan bir seylere hayranlik duyuyor, megalomanligimdan bir nebze olsun uzaklasiyorum. evet. bir iki parcada israrla kendimi ariyorum ama. zaten bir tek onlarda duygulaniyorum. ama genel olarak, bu adami dinledikce huzura eriyorum. u got it?
ha bir de cok guzel siir okuyor volkan konak. nazim hikmet siirlerini ondan guzel okuyan yoktur sanirim.
uzun lafin kisasi, ODA101 dersinde basitce masami ve onun ustundekileri, simge ve imgeleriyle(uyuz ikili) irdelemeye basladik. saniyorum sikseniz devam etmeyecegim. ama yine de anlatilabilir bir seyler var hala bu bir kac metrekarelik yasam alaninda.
TAM SU YAZILARI YAZDIGIM NOKTADA SICTIN MAVISI VEREN VE UST USTE 3 ACMA CABAMDA DA BUNU TEKRAR EDEN IBNE WINDOWS XPYE VE SIKKO COMPAQA BACAGIM GIRSIN.
evet devam;
burasi benim yasam alanim. ve ilham kaynaklarim da buradan. dolayisiyla ODA101 benim ilham kaynagi irdelememdir. goruldugu uzere ilham perisini cagirmak icin ucadam basvuruyorum. nazim hikmet, necip fazil kisakurek ve volkan konak.
eger perdeleri acarsam, disaridaki dunyadan ve onun guzelliklerinden de ilham alabilirdim ; ama disdunya ile odamin balkoncugu arasinda perdeler var.
perdeler, hep perdeler...
her yerde, her yerdeler.(necip fazil'la bitirmesem olurdum)
dipnot: bu yaziyi begenmedim. ama yayinlicam. zira icimdeki kelime yiginlarini aktarmam gerek ki, olmuslari secelim; can yakalim. biraz da pratik yapmak icin, eskisi kadar uzun yazi basinda oturabilmek flm ayagina. ustelik okumaya da usenecek zaten bir iki tane olan okurlarim. hatta tek okurum babam bile olabilir lan. bilemiyorum. usensinler, muhim degil. onemli bir sey anlatmadim.
0 yorum:
Yorum Gönder