davos

Posted in By ali 0 yorum


recep tayyip erdogan'in konu$masinda dogrular ve yanli$lar gorup ele$tirebilirim. ama yapmicam. bir lafina takildim cunku:
'daha davosa gelmem'

oylesine bir mizmiz cocuk edasi var ki bu sozde. sanki macta kaleci olarak alindigi icin- ki mahalle futbolunda cocuklar icin en sikko konumdur, istisna olup kale sevenler haric- annesine $ikayet etmeye giden bir cocuk soylemi$ gibi.

duydugumdan beri kuzenimle geyik malzememiz kendisi.bu yuzden kendisi icin bir $arki istiyorum tatlises fm'den $u anonsla:

siradaki parca bickin serseriden davos kirali'na geliyor: latif dogan - kustum

-kisa kisa ara notlar-

Posted in By ali 1 yorum


twilight guzel bir film. cok guzel. gidip izleyin haci.
bence.

not: sevgiliyle gidip sevi$ecek bir film diyorlar, degil. anilla gittik. sevi$ip sevi$medigimizi hatirlamiyorum gerci.aman.

nostaljik itirafsal

Posted in By ali 0 yorum

orta iki ya da ucteydim. cok mal bi fencimiz vardi.ama cidden cok maldi songul hoca.

bana odev gibi bir $ey vermi$ti.ben de young deneyini bir ortaokul cocugu ne kadar anlayabilir anlatabilirse o kadar anladim; anlattim.

bilen bilir young deneyi , i$ik dalgasinda cift yarikli giri$im deneyidir. i$ik dalga midir yoksa parcacik mi tarzi geyikler icin de yer yer kullanilir.

her $eyi bir guzel acikladim falan. kadin durdu durdu ve sordu:
-ali bu young deneyini yapan adamin adi ne?
biraz duraksadim.gotum tutu$tu. 'sana ne lan adamin adindan, odeve bak sen it' diyebilmek istedim. diyemedim.
olanca donuk baki$larini gozluklerinin ardindan gordugum songul hoca, cok maldi.bu sorusuna sikko bir cevap versem anlayamazdi.
du$undum. young ne anasini satayim turk olsa abdullah falan der gecerim dedim. sonra trabzonspor imdadima yeti$ti.
-lee hocam, lee young dedim.
olanca malligiyla songul hoca duraksadi. anladi sandim. direkt yalan uydurmaya cali$acaktim.ne soylesem diye du$undum.
tam o anda'haa peki' gibisinden okuzce bir yanit verdi.
yirtmi$tim. heyecandan cok terlemi$tim,ama degmi$ti.
terden gotum islanmi$ti. yerime oturamiyordum.

magrur bir edayla oturdum. gotumden sulu bir hi$irti hissettim. hayir; osurmami$tim.heyecandan terleyen gotumun sevincle dolarak sirada kaymasiydi sadece. gaz yoktu.

i$te o gun, ben trabzonspor'u ve orada oynayan lee young'u cok sevdim.

$imdi ne zaman trabzonspor dense yav$ak bir siritma yerle$ir yuzume; 'orada bir lee young vardi ne ta$$akli oynardi' derim.

ash ketchum olsam

Posted in By ali 0 yorum


Resim Ekleash ketchum olsam sikintidan dertten sigaraya ba$larim. mina koyum, butterfree'yi salmak lazim viridian ormanina ; pikachu desen poketopuna girmiyo, yok yeni pokémona poketopu al derken belini dogrultamadi cocuk.

sigaraya ba$ladigim gibi yuzsuz yuzsuz charizard'a doner 'lan sizin poketopunuzdu,sizi pokémon centera goturmekti derken belimi dogrultamiyorum bi de cakmaga kibrite para mi vericem, yak $unu hadi' derdim.

o da gotumu falan yakardi belki, bilemiyorum. ama bunu yapardim. yanmaya deger.
zaten ash'te dertler derya olmu$.

matematikci olsam.

Posted in By ali 2 yorum

ben matematikci olsam bir denklem bulur ve adini gada denklemi koyarim. sinusunu almak gibi gadasini almak diye bir tabir olur matematikte de. super olur.
matematik eglenceli olurdu haci. di mi?

zeydan

Posted in By ali 1 yorum


adım zeydan. 7 yaşındayım. okumayı yeni öğrendim, ama son dört gündür okula yollamıyor annemler.ben de arada çıkıp misket oynuyorum komşu çocuklarıyla. çünkü misket oynamayı çok severim ben.
misketlerim var benim. yüzlerce,rengarenk misketler...

hava kararmaya başlayıncaya kadar misket oynarım komşu çocuklarıyla. ama akşam ezanı okunur okunmaz eve çağırırlar hepimizi.sonra arka odaya yollar abimlerle beni babam.elektrikler olmadığı için yapacak fazla bir şey de olmaz zaten içeride kalsam da. neden gönderildiğimi bilmiyorum ama.

biz odadayken annemle konuşurlar içeride. ben de çok merak ederim ne konuştuklarını. ama karanlıktan çok korkarım, o yüzden hemen uyumaya çalışırım,dinlemek yerine.zaten ablamla abim fark etmeden dinleyemem.

ama önceki gece dinledim onları konuşurken. 'misket bombası' gibi bir şeylerden bahsediyorlardı. kulaklarıma inanamadım. konuştuklarına göre, gökten misket yağacaktı! ne kadar güzel! oynayacak bir sürü misket olacak her yerde!

ertesi günü iple çektim.yine arkadaşlarımla misket oynadım. ama aklım akşama gökten yağacak misketlerdeydi. sonra eve gideceğimi bildiren akşam ezanı okundu. eve gittim. çok heyecanlıydım. hava kararınca yine arka odaya yolladılar beni. abimle ablam uyuyana kadar bekledim. onlar uyuyunca gizlice evden çıktım. yağan o misketleri görmeliydim! belki bir gaflik bile bulabilirdim!

biraz bekledikten sonra gökten binlerce misket yağdı.
çok güzel görünüyorlardı.parlaktılar. göz alıcıydılar.

ve gözlerimi aldılar.


gözlerimi bir hastanede açtım diyebilmek isterdim. ama açamadım bir daha gözlerimi.
başucumda ağlama sesleri duyuyorum belli belirsiz. sesleri de tam seçemiyorum zaten.kulaklarım da yanmış.

tahminime göre bir hastane yatağındayım şimdi.benim yatağım kadar rahat değil çünkü. ve ortalıkta çok fazla bağrışan insan var. sesler, canımı acıtıyor. benden daha çok acı çekenler de olsa gerek. bu bağırtı ona işaret.

elimi cebime attım.
sağ cebimde bir kaç kırık misket var. sol cebimdekileri ise bilmiyorum. çünkü bir sol kolum da yok artık.

ağlamak istedim bağıra bağıra. gözyaşı çıkmadı tek damla. sadece bağırabildim.diğer yüzlerce bağırtı arasında kayboldu bu büyük hastanede sesim.saatlerce bağırdım.

ardından yaralarım hızlı iyileşir diye eve yolladılar bizi. bir kol iki de göz bıraktım hastanede.
bir daha misket göremeyeceğim, oynayamacağım gerçeğini fark ettim ansızın. ağlamaya çalışıp olmayan gözlerimden olmayan gözyaşlarım çıksın istedim.
nafile.
sadece acı hissedebildim.

sokaklardaki insanların korku dolu konuşmalarını dinledim yolda. ve annemlerle eve doğru adım adım yol aldım. yarını görebilmek için dua etti herkes. benimse içinde 'görmek' kelimesi geçen bir tek cümleye tahammülüm kalmamıştı.içimden şarkılar söyledim:
'yağ satarım, bal satarım...'

akşam ezanına kadar cam önünde oturup çocuklardan gelen sesleri dinledim. yarısı kırılan misketlerimi sokağa fırlattım. göremediğim sürece, bana ait değiller nasılsa. bir daha asla oynayamayacağım. misketlerimi paylaşmalarını duydum.ama tepki veremedim. ah ben de bir miskete sahip olsam o fırlattıklarımdan; biraz olsun rengini görebilsem...

akşam ezanı okundu ardından.arka odaya götürdü abim beni. uzandım. gece boyunca 'gökten misket yağdı'.seslerden anladım.sabah uyandığımda ise kaybım sadece bir kol ve iki göz değildi.
bir anne ve bir baba kadar daha borçlanmıştı füzeler bana. bağırdım.ağlayamadım.

adım zeydan.7 yaşındayım. on gündür okula gitmiyorum.artık abimler yollamıyor. okumayı biliyor, okuyacak kadar göremiyorum.

ve misketlerden nefret ediyorum.



bi garip

Posted in By ali 0 yorum

mutluyum haci lan resmen.

$imdi diyeceksiniz boyle yarrak gibi bir giri$ oldu mu bunca duygusal yazinin flm ustune diye. demeyin bence. taze aldim me$e odunumu.doverim.

boyle saclarim var falan. baya sac lan bunlar. cok fazlalar. ibrahim erkaldan bile cok.o derece.bu guzel.

beni mutlu eden insanlar var. boyle uzuntulerim pat diye yok oluyo falan. buna sigara yakilir; ama yaktirmayan ibneler de var.yakmiyorum.yakamiyorum. sovmeye ba$lamadan mutluyum mesajini verip noktayi koyuyorum.nokta.

ya da dayanamiyorum: bir de raki $i$esinde balik olsam derecesinde mutlu oldugumu belirtiyorum.oyle bi$ey yani.super.uber.

nokta(.)